Epilepsi
Etiyoloji
Epilepsinin etiyolojisi karmaşıktır ve şunları içerebilir:
Genetik faktörler: Bazı epilepsi türleri genetik mutasyonlar veya kalıtsal faktörlerle ilişkilidir.
Beyin hasarı: Kafa travması, felç, beyin tümörleri vb. gibi beyindeki yapısal hasarlar.
Sinir sisteminin gelişimindeki anormallikler: Anormal beyin gelişimi epilepsiye yol açabilir.
Metabolik bozukluklar: Hipoglisemi, üremi vb. metabolik hastalıklar epilepsiyi tetikleyebilir.
Enfeksiyonlar: Menenjit, ensefalit vb. gibi merkezi sinir sistemi enfeksiyonları.
Klinik Belirtiler
Epilepsinin birincil semptomu nöbetlerdir, ancak farklı epilepsi türleri farklı klinik semptomlar gösterebilir. Tipik epileptik nöbetler şunları içerir:
Kısmi nöbetler: Beynin yalnızca belirli bir bölgesini etkileyen hastalar, lokal kas seğirmesi, duyu bozuklukları vb. yaşayabilir.
Genelleştirilmiş nöbetler: Beynin tamamını etkileyen hastalarda bilinç kaybı, genelleştirilmiş kasılmalar vb. görülebilir.
Teşhis
Epilepsi Tanısı
Epilepsi olup olmadığının belirlenmesi, hastayla, aile üyeleriyle, meslektaşlarla veya diğer görgü tanıklarıyla ayrıntılı görüşmeler yapılmasını ve kapsamlı bir nöbet öyküsü elde edilmesini gerektirir. Elektroensefalografi (EEG) incelemesi epileptik nöbetlerin teşhisinde ve epilepsi sınıflandırmasında çok önemlidir. Tüm şüpheli epilepsi vakalarına EEG incelemesi yapılmalıdır. Geleneksel EEG'lerin %10 ila %30 civarında düşük bir anormallik oranı sergilemesi dikkat çekicidir. Bununla birlikte, standartlaştırılmış EEG'ler, uzun kayıt süresi ve çeşitli provokasyon testleri (özellikle uyku indüksiyonu) nedeniyle, ara sıra sfenoidal elektrot kayıtlarıyla desteklenerek epileptik deşarjların tespit oranını önemli ölçüde artırır, pozitiflik oranını yaklaşık %80'e yükseltir ve özellikle epilepsinin doğruluğunu artırır. Teşhis.
Epileptik Nöbet Türleri
Nöbet tipinin belirlenmesi öncelikle ayrıntılı tıbbi öyküye ve standartlaştırılmış EEG incelemelerine ve gerekirse video EEG izlemesine dayanır.
Epilepsinin Etiyolojisi
Epilepsi tanısı doğrulandıktan sonra nedenlerinin belirlenmesine çalışılmalıdır. Tıbbi öykü sırasında aile öyküsü, doğum ve gelişim koşulları, herhangi bir ensefalit, menenjit, kafa travması vb. öyküsünün sorgulanması çok önemlidir. Ayrıca MR, BT, kan şekeri, kalsiyum, beyin omurilik sıvısı testleri gibi ilgili tetkikler de nedenlerin daha ayrıntılı olarak belirlenmesi için seçilir.
Ayırıcı tanı
Klinik olarak hem epileptik hem de epileptik olmayan olaylar dahil olmak üzere çeşitli tipte epizodik olaylar mevcuttur. Epileptik olmayan olaylar tüm yaş gruplarında ortaya çıkabilir. Epileptik olmayan olaylar çeşitli durumları kapsar; bunlardan bazıları senkop, geçici iskemik ataklar (TIA), refleks hareket bozuklukları, uyku bozuklukları, çoklu tikler, migren gibi patolojik durumlardır; diğerleri ise nefes tutma nöbetleri, uyku ile ilişkili fizyolojik olaylardır. kas spazmları, gece terörü vb. Ayırıcı tanı sürecinde, atakların öyküsünün ayrıntılı olarak araştırılması, sebebin bulunması açısından çok önemlidir. Ayrıca EEG, özellikle de video EEG izleme, epileptik olayları epileptik olmayan olaylardan ayırmada çok önemli bir rol oynar. Tanıda zorluk yaşanan vakalarda uzmana başvurulması önerilir.
