• 103Ço

    Wechat

  • 117kq

    MikroBlog

Yaşamları Güçlendirmek, Zihinleri İyileştirmek, Daima Önemsemek

Leave Your Message
Kapsamlı Lupus Yönetimi

Hastalık

Kapsamlı Lupus Yönetimi

Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), cilt, eklemler, böbrekler, kalp ve merkezi sinir sistemi dahil olmak üzere birçok organ sistemini etkileyen kronik bir otoimmün hastalıktır. SLE, farklı hastalarda farklı semptom ve hastalıklarla ortaya çıkabildiğinden, farklı klinik belirtileriyle bilinmektedir.

    Etiyoloji

    SLE'nin kesin nedeni açık değildir ancak genetik ve çevresel faktörler arasındaki etkileşimin çok önemli bir rol oynadığına inanılmaktadır. Bağışıklık sisteminin anormal aktivasyonu otoimmün ataklara yol açarak vücudun doku ve organlarına zarar verir.

    Sistemik Lupus Eritematozw0c

    Genetik faktörler: SLE ailelerde görülme eğilimindedir ve hasta yakınları genel popülasyonla karşılaştırıldığında önemli ölçüde daha yüksek bir insidansa sahiptir. Tek yumurta ikizlerinde görülme oranı çift yumurta ikizlerine göre çok daha yüksektir, bu da SLE ile genetik faktörler arasındaki ilişkiyi gösterir.

    Çevresel faktörler:
    Güneş ışığı: SLE hastalarında sıklıkla güneşe maruz kalmanın ardından, muhtemelen antijene maruz kalmaya yol açan ultraviyole kaynaklı hücre apoptozuna bağlı olarak hastalık alevlenmeleri görülür.

    İlaçlar ve Kimyasal Ajanlar: Dış antijenler bağışıklık sistemini aktive edebilir, bu da otoantikor üretimine ve doku hasarına neden olabilir. Prokainamid, hidralazin, kinidin ve diğerleri gibi ilaçlar SLE'yi tetikleyebilir.
    Enfeksiyonlar: Patojenik mikroorganizmalar (sitomegalovirüs, hepatit C virüsü, Epstein-Barr virüsü vb. gibi) ilaçlara benzer şekilde etki göstererek genellikle bağışıklık sistemi tarafından otoantikorların üretimini tetikler.

    Östrojen: Çoğu SLE türü doğurganlık çağındaki kadınlarda daha yaygındır. Hamilelik ve östrojen içeren ilaçların (doğum kontrol hapları gibi) kullanımı hastalığı şiddetlendirebilir. Hayvan deneyleri, östrojenin etkilenen hayvanlarda lupusu şiddetlendirdiğini, testosteronun ise semptomları hafiflettiğini göstermiştir; bu da östrojen seviyeleri ile SLE'nin başlangıcı arasında yakın bir ilişki olduğunu düşündürmektedir.

    Klinik bulgular

    SLE'nin klinik belirtileri çeşitlidir ve bunlarla sınırlı olmamak üzere aşağıdakileri içerir:

    Cilt Belirtileri: Döküntüler, yüzde kelebek şeklinde döküntü (malar döküntü), ışığa duyarlılık vb.

    Eklem Belirtileri: Artrit, eklem ağrısı, eklem şişmesi.

    Böbrek Belirtileri: Nefrite yol açabilen proteinüri, hematüri.

    Kardiyak Belirtiler: Perikardit, kalp kapak hasarı.

    Merkezi Sinir Sistemi Belirtileri: Baş ağrısı, nöbetler, bilişsel bozukluk.

    Sınav

    SLE tanısı birkaç adımı içerir:

    Konsültasyon: Doktor ana semptomları, ilgili semptomları, süreyi, geçmiş teşhisleri, tedavileri, aile öyküsünü vb. hakkında bilgi alır.

    Fiziksel Muayene: Diğerlerinin yanı sıra cilt, saç, ağız boşluğu ve eklemler de dahil olmak üzere vücudun kapsamlı bir muayenesi ve değerlendirilmesi.

    İlgili Testler: Kan testleri, idrar analizi, görüntüleme çalışmaları, böbrek biyopsileri vb. Böbrek biyopsileri, patolojik ve immünopatolojik inceleme için lokal anestezi altında küçük bir böbrek dokusu parçasının alındığı küçük bir cerrahi işlemi içerir.

    Teşhis

    Tipik deri lezyonlarının dışında histopatolojik inceleme ve kan testleri tanısal kanıt olarak kullanılır. Tanıda immünopatolojik incelemenin önemi büyüktür. Anti-nükleer antikorlar (ANA), anti-dsDNA antikorları, anti-Sm antikorları vb. gibi pozitif serum otoantikorları karakteristiktir. Antikor titrelerindeki değişiklikler hastalık aktivitesini yansıtabilir ve aktif SLE hastalarında sıklıkla artmış eritrosit sedimantasyon hızı görülür. İdrar tahlilinde proteinüri, kırmızı/beyaz kan hücreleri ve hücresel döküntüler görülebilir.

    Make a free consultant

    Your Name*

    Age*

    Diagnosis*

    Phone Number*

    Remarks

    rest